İnsanlığa hayat modeli olarak gönderilen dinimiz toplumda birlik, beraberlik, kardeşlik ve dostluğu tesis etmeyi esas almıştır. O nedenle birlik, beraberlik, kardeşlik ve dostluk duygularına zarar veren kul hakkından sakındırılıp, zekat ve kurban gibi ibadetlerle insanlar arasında sevgi, saygı ve barış köprüsü kurulması hedeflenmiştir.
Allah’a yaklaşıp insanlarla dostluk ve kardeşlik kurmaya vesile olan kurbanın, kişi ve toplumun huzur ve güvenliği açısından çok olumlu katkıları bulunmakta olup, bunlardan birkaç tanesine değinmeye çalışalım.
1-Kurban, insanlık tarihi ile birlikte başlamış olan ve Hz. İbrahim’in sadakati ve Hz. İsmail’in teslimiyetine karşılık olarak verilen manevi bir hediyedir. Aynı zamanda bir insana bir hayvanı kurban olarak kesme yetkisinin verilmesi insanın varlıkların en şereflisi ve halifesi olabilecek formata yaratıldığının göstergesidir.
2-Namazla zamanından, oruçla yeme-içmesinden, zekatla malından-mülkünden fedakarlık yapabilen ve hac ile memleketinden ve ailesinden ayrı kalarak manen eğitilen müslüman, kurban kesip can alarak Allah için yapılacak fedakarlığın zirvesi olan adanmışlığa yani canını feda etmeye hazırlanmaktadır.
Bu şekilde manevi eğitim basamaklarını tamamlayabilen bir insan, mukaddes bildiği değerler ve ebedi mutluluk yurdunu kazanabilme uğrunda yardan-serden ve diyardan vazgeçmek demek olan şehadete aday demektir.
3-Kurban, zekatla birlikte toplum içerisinde kardeşlik bağını güçlendiren en önemli manevi bağlardan birisidir. Çünkü kurbanın üçte biri misafirlere, üçte biri de muhtaç insanlara ikram edilerek insanların birbirine gönüllerinin ısınması sağlanmış olur.
Bir ibadet duygusu ile kurban olarak kesilen hayvanların, kardeşlik hukuku gereği olarak paylaşılması, kurban inancı olmayan toplumlarda görülmediği gibi, Müslüman olan toplumlarda da kurban dışında pek görülmez.
4-Ramazan bayramında olduğu gibi kurban bayramında da fakir-fukaranın sevindirilmesi yanında, mezarlar ziyaret edilerek ölülerimize dua etmek, başta ana-baba ve dede-nine olmak üzere yaşlılarımızı ziyaret edip ellerini öperek gönüllerini ve dualarını almak, hastaları ve hapiste olanları ziyaret edip onlara moral vermek, el öpen çocukları da verilecek hediye ve bayram harçlığı ile sevindirerek toplumun bütün kesimlerine bayram sevinci yaşatmak gerekir.
5-Eğer inancımızın gereği olan ve bayramlarda yapılması gerekenleri ihmal edip, bayramın tamamını tatil yörelerinde geçirirsek, şahsımıza ve toplum kesimlerine yönelik kazanımlardan mahrum kalarak hem topluma karşı görevlerimizi yapmamış oluruz hem de çocuklarımızın kimliksiz ve kişiliksiz büyümesine sebep olup, manevi sorumluluk yüklenmiş oluruz.
Bunun sonucu olarak da bir imtihan gereği bizlere emanet edilen ve beslenmelerinden, giyim-kuşamlarından ve maddi-manevi eğitimlerinden sorumlu olduğumuz evlatlarımızı, kan emip, can yakan alkol, uyuşturucu, fuhuş ve terör odakları olan mafya, çete ve örgüt baronlarına kurban vermekten kurtaramayız.
Bu vesileyle, milletimizin ve İslam dünyasının kurban bayramını tebrik eder: Bayramın mazlum ve mağdur milletlerin kurtuluşuna, Filistin ve Doğu Türkistan’ın hürriyete kavuşmasına ve insanlığın saadetine vesile olmasını dilerim.