GÜNDEM

“Bu yasa teklifi kapitülasyonlardan daha tehlikeli !”

Murat Dağı Yok Olmasın Platformu Sözcüsü Funda Öz Akcura 13.06.2025 tarih ve 95 sayılı Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun hakkında konuştu. Teklifin kapitülasyonlardan daha tehlikeli olduğunu iddia eden Akcura; “Onun için biz bu yasaya karşı mücadeleyi hayatta kalma mücadelesi diyoruz ve kazanmak zorundayız.” Dedi.

Akcura konuya ilişkin yaptığı değerlendirmede şu ifadeleri kullandı : “Geçen hafta iktidar partilerinin 115 vekilinin imzasıyla meclis komisyonuna bir maden yasa teklifi geldi. Bu teklif çok tehlikeli bizim meralarımızı, tarım alanlarımızı, su havzalarımızı olduğu gibi madenciliğe açmayı hedefleyen ve kabul edildiği taktirde gıdaya ulaşım hakkından suyumuzu kaybetmeye kadar bize kayıp ettirecek bir yasa, bir sömürge yasası. Hatta Osmanlı’nın kapitülasyonlarından çok daha tehlikeli bir yasa. Buna karşı çıkmak için hem buradaki Çevre Şehircilik İl Müdürlüğü önünde bir basın açıklaması düzenledik hem de Ankara’da Mecliste bir basın açıklamasına katıldık. Toplumun yoğun tepkisi üzerine geçen hafta Salı günü bu yasa tasarısı mecliste görüşülmedi, önümüzdeki belirsiz günlere aktarıldı.”

Tasarı yasalaşırsa ne değişecek?

Tasarının yasalaşması halinde madenciliğinin önünün açılacağını ve maden açma süreçlerinin kolaylaşacağını belirten Akcura; “Örneğin Murat Dağı’nda 2017 yılından beri verdiğimiz mücadelede, kazandığımız mücadeleyi eğer bu yasa teklifi kanunlaşmış olsaydı bir Murat Dağı’nı çoktan kaybetmiştik.

Ormanların kullanım haklarının, su havzalarının, tarım alanlarının, meraların doğrudan doğruya ÇED dosyası hazırlanmasına gerek kalmadan madencilere tesis edilebileceğinin altını çizen Ackura: “ Eğer o bölgede köylünün toprağı varsa acele kamulaştırmayla elinden alınacak, yani bu yasa hem köylünün toprağına el koyan mülksüzleştirme yasasıdır hem de şehirlinin gıdaya ulaşım aracı olan mera ve tarım alanlarının gasp edilerek madenciliğe tahsis edilmesidir. Bu yüzyılın en büyük sorunu olan susuzluk probleminin yanında bizim su havzalarımızın madencilere al sen istediğin gibi kullan, bizim için su gerekli değil yasasıdır. Onun için biz bu yasaya karşı mücadeleyi hayatta kalma mücadelesi diyoruz ve kazanmak zorundayız.

Tasarı karar alma mekanizmalarında bir değişiklik yapacak mı?

Tasarı yasalaşırsa karar alma mekanizmalarımda da ciddi değişikliklere neden olacağını savunun Akcura: “ Örneğin ormanları 3 yıllığına MAPEG’e verecek. (Maden ve Petrol İşleri Genel Müdürlüğü). Bu müdürlük daha ÇED dosyası hazırlanmadan şirketleri bu ormanlarda istediği gibi faaliyet yürütebilmesi için izin verecek. Orman Müdürlüklerine, Tarım Müdürlüklerine buna benzer kurumaları işlevsizleştiren, denetim mekanizmasından uzaklaştıran bir süreç içeriyor bu maden yasası. Süreç içerisinde stratejik maden kavramını literatüre sokup stratejik madenlerle ilgili ruhsat verme, açma yetkisini de Cumhurbaşkanı Yardımcısı başkanlığında kurulan bir heyete teslim ediyor. Yani bugüne kadar Tarım ve Orman Bakanlığından benzeri Bakanlıklardan onay alınmasını gerektiren süreç Cumhurbaşkanı Yardımcısı başkanlığındaki bir heyet tarafından verilecek. Kurumların işlevsizleştirilmesi bu anlama geliyor. Yargı sürecini ortadan kaldıracak. Yargı sürecini ortadan kaldıracak, dava açmayı zorlaştıracak. Diyelim ki şirket orman müdürlüğünden izin istedi kuruma 4 aylık bir süre verilecek eğer kurum bu zaman zarfından incelemeyi bitiremezse izin vermiş sayılacak ve itiraz yolları kapanacak.

Söz konusu düzenlemenin madencilerin talebi üzerine hazırlandığını iddia eden Akcura: “ Madenciler şu an zil takıp oynuyor durumdalar. Bu doğrudan doğruya adrese teslim bir yasa”

Murat Dağı’nda bilir kişi keşif yapacak

Murat Dağı’nda maden açılmasının önüne geçmek için yıllardır mücadele verdiklerinin altını çizen Akcura kazanılan davanın Danıştay’dan geri döndüğünü ve mahkemenin tekrar bilir kişi raporu istediğini söyledi. Akcura: “ İşte bu davanın 4 Temmuz Cuman günü Gediz Karaağaç’ta bilir kişi keşfi var. Biz hem Bakanlığın yanında davalılar olarak hem de yöre halkı olarak o gün orada dağımızı, suyumuzu, toprağımızı savunmak için yer alacağız. Tüm halkımızı da oraya davet ediyoruz, ulaşımı da biz sağlayacağız.” Dedi.

“Madenciler burada o altın madenini açamayacak Bu halk buna engel olacak”

Bilirkişinin herhangi bir olumlu karar vermesi durumunda neler olabileceği hakkında konuşan Akcura: “ Biz Murat Dağı’nı kaybedersek şu oturduğumuz yerde yaşama, oturma hakkımızı kaybedeceğiz. Suyumuzu kaybedeceğiz, tarım alanlarımızı, meralarımızı kaybedeceğiz. Dolayısıyla burada yaşama, varlık hakkımızı kaybedeceğiz. O dağımızı her şeye karşı, herkese karşı koruyacağız, vermeyeceğiz. Madenciler burada o altın madenini açamayacak Bu halk buna engel olacak” şeklinde konuştu.