Basın açıklaması okuyan Avukat Serap Ergün Bitgin altın madenin çevreye olumsuz etkilediğini savunurken bölgede Erzincan İliç’te meydana gelen facianın bir yenisinin yaşanabileceğini iddia etti.

“Kışladağ ikinci bir İliç olmasın”

Madenin etkisiyle çevredeki içme sularının da kirlendiğin ve işletmenin açtığı kuyulardan aşırı miktarda su çekmesi nedeniyle yer altı sularının azaldığına dikkat çeken Bitgin kuyuların artık daha derinlere açılması gerektiğini ve bir çok çeşmenin artık akmadığını söyledi. Gelecek yılların bölgede su yönünde daha da sıkıntılı günlerin yaşanacağını ileri süren Bitgin bazı köylere kullanım suyu taşındığını ifade etti. Toprağın üstünün altın dan çok daha değerli olduğunu vurgulayan Bitgin “Kışladağ ikinci bir İliç olmasın” diyerek sözlerine son verdi

Murat Dağı Yok Olmasın Platformu Sözcüsü Funda Öz Akcura da konuya ilişkin yaptığı değerlendirmede şu ifadeleri kullandı: “ Bugün burada yapılan Kışladağ Altın Madeninde neler oluyor bununla ilgili bilgi edinme hakkından yararlanmak üzere sorularımızı Uşak Barosundan Avukatlarımız araçlığıyla Çevre Şehircilik İl Müdürlüğü’ne ilettik ve bu sorularımızın yanıtlarını istiyoruz.” Dedi.

Kışladağ Altın Madeninin 2024 yılında prosedürlerini tamamlayarak faaliyet göstermeye başladığını aktaran Akcura 2005 yılında buna karşı bir dava açılmış. Davanın o dönemde hukuki gerekliliklerin tam yerine getirilmediği için şirket lehine sonuçlandığını ileri süren Akcura şirketin 2005 yılında 500 hektarda gerçekleştireceğini söylediği faaliyetlerini günümüzde 2500 hektara çıkardığını söyledi.

Murat Dağı Yok Olmasın Platformu Sözcüsü Funda Öz Akcura ; “Uşak’taki mahkeme davayı usulden gördü”

Kaybedilen davanın Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine gittiğini ve mahkemenin davanın adil yargılanma hakkının yerine getirilmediğini gerekçe göstererek yeniden yargılanmasını istediğini hatırlatan Akcura: Bu dava geçtiğimiz aylarda Uşak’taki mahkemede görüldü. Biz bu davada ısrarla şunu söylüyoruz ; eğer 2004 – 2005 sürecinde açılan davalarda taraflara o raporlar, belgeler verilmiş olsaydı yeniden bir bilirkişi keşfi yapılacaktı, oradaki prosedür çok daha farklı işleyecekti bu nedenle biz bu dönemde o dava sanki devam ediyormuş gibi bilirkişi keşfi yapılmasını ve oradaki liç sahasının, deprem, depremselliğinin, toprak, hava ve sudaki kirliliğin ve bunların ne durumda olduğunun tespitini istedik. Ancak Uşak’taki mahkeme bunu usulden gördü, evraklar davacılara verilmiştir, usul tamamlanmıştır bu dava da bitmiştir denildi.

Murat Dağı Yok Olmasın Platformu Sözcüsü Funda Öz Akcura ; “Medenin çevreye verdiği zararı bilmiyoruz”

Kışladağ Altın Madenini kapalı bir kutu olarak değerlendiren Akcura yaklaşık 20 yıldır orada bir faaliyet olduğun bu süreç içerisinde toprakların ve suların ciddi oranlarda kirletildiğini iddia etti. Uşak İl Sağlık Müdürlüğü’nün kamuoyu ile paylaşmadığını ileri sürdüğü bir raporu olduğunu söyleyen Akcura: “ Bu raporda 2021 yılında kendileriyle yaptıkları bir toplantıda beyan ettiği bir şey var Uşak’ta özellikle Eşme ve Ulubey bölgesi başta olmak üzere bölgemizdeki yer altı sularında arsenik oranı 70 ile 700 kat oranında fazla. Uşak Belediyesinin kimi yerlerde açtığı kuyuları suların kirliliği nedeniyle geri kapattığını da biliyoruz. Toprak ve suda ciddi bir kirlilik var. 2017 yılından beri Türkiye kirlilik raporlarına baktığımızda Uşak’ın hava kriterlerini bilmiyoruz, kirlilik oranları yayınlanmıyor. Şimdi bir altın madeninin çevreye verdiği zarar sadece toprak ve su yoluyla olmuyor. Hava yoluyla da kilometrelerce öteye gidiyor ve bu gidenin içerisinde kurşun da var. Dolayısıyla biz Kışladağ Altın Madeninin havaya etkisini de bilmiyoruz. Bu neden önemli özellik 0-14 yaş arası çocukların kanında kurşunun sıfır olması gerekiyor Dünya Sağlık Örgütüne göre. Türkiye’de kimi yerlerde yapılan araştırmalar 0-14 yaş arasındaki çocukların kanlarında kurşun oranının belirli kriterlerin üzerinde bulunması durumunda geri zekalılıktan iç organlarını hastalığına kadar bir çok hastalığı neden olduğunu gösteriyor.”

Murat Dağı Yok Olmasın Platformu Sözcüsü Funda Öz Akcura ; “Kışladığı Altın Madeni izin verilen liç yüksekliğinin üzerinde işlem yapıyor”

Kışladağ Altın Madeninin 2015 yılındaki ÇED dosyasında kapasitesini 5 kat artırırken liç sahasının yüksekliğini de 120 metreye çıkardığını belirtti. Davanın geçtiğimiz aylarda görülen son duruşmada şirketin bir mühendisinin şu an liç sahasında 120 metre üzerinde işlem yapıldığını söylediğine vurgu yapan Akcura: “Bu işlemin yapılabilmesi için ÇED kararının olması lazım. Biz böyle bir şeyi Bakanlığın sitesinde görmedik. Zaten 120 metre çok ciddi bir risk. Neden risk? Sen 2004 yılında oranın araştırmasını yapmışsın ki o zaman kümülatif etki kavramı yoktu bir çok şey yoktu. Bunun üzerine 2015 yılında kapasiteyi 5 katına çıkarmışsın 120 metreye çıkarmışsın. Sen bugün 120 metrenin üzerine çıkıyorsun. İliç’tekinin benzerini biz burada ne zaman yaşayacağız. Maden çukurundaki ağır metalli suyu nereye deşarj ediyorsun. Altın madenleri sonsuza kadar olduğu yerde kalmıyor bir gün bir şekilde patlıyor.”

Avukatlar tarafından sorulan sorular şu şekilde :

1-Kışladağ altın madeninin gereksinimi için kaç yeraltı kuyusuna izin verilmiştir, emniyetli olarak çekilebilecek günlük su miktarı nedir, altın madeninde kullanılan günlük su miktarı nedir, kontrol ve denetimi yapılmakta mıdır?

2-Altın madeninde açık ocak kaç m derinliğe ulaşmıştır, açık ocaktan dip alanından sürekli yeraltı suyu çıkmakta mıdır, çıkan bu suyun günlük miktarı nedir, ölçüm ve denetim yapılmakta mıdır?

“Bir Çadır Bin Masal” Projesiyle Çocuklar Hem Eğlendi Hem Öğrendi
“Bir Çadır Bin Masal” Projesiyle Çocuklar Hem Eğlendi Hem Öğrendi
İçeriği Görüntüle

3-Açık ocaktan çıkan sular asitik midir, arıtma yapılmakta mıdır, arıtma yapılmakta ise son 5 yıllık sonuçları nedir?

4-Açık ocaktan çıkan su nerede kullanılmaktadır? Fazla su çıktığı takdirde çevredeki gölet ve derelere deşarj edilmekte midir, bu konuda denetim yapılmakta mıdır?

3-İzin verilen yeraltı su kuyuları ile açık ocak dip alanından kontrolsüz çıkan su nedeniyle Ulubey su akiferinde azalma söz konusu mudur?

4-Altın madeninin çalışmaya başladığı 2006 yılında Ulubey akiferindeki su miktarı ve bu tarih itibariyle Ulubey akiferindeki su miktarı nedir?

5-Ulubey ve Eşme köylerinde tarım yapan köylülere yeraltı su kuyusu izni verilmediği halde, altın madeninin yeraltı su kuyusu izinleri halen devam etmekte midir? Yeraltı kuyu izni verilmeyecek ve verilecek alanlara ilişkin alınan kararın kaynağı nedir? Yeraltı kuyu izni verilecek ve verilmeyecek alanlara ait haritaların kamuoyu ile paylaşılması düşünülmekte midir?

6-Pasa sahası ve yığın liçi sahası çevresinde biriken ve asitik hale gelen yağmur suları arıtılmakta mıdır, nereye deşarj edilmektedir?

7-Maden civarındaki köylerin sularının azalması veya kirlenmesi nedeniyle Uşak il özel idaresi tarafından kaç köye tankerle içme suyu dağıtılmaktadır?

8-Altın madeninin çevre yeraltı sularının kimyasal kirliliğine neden olup olmadığının denetlenmesi için kaç gözlem kuyusu belirlenmiştir? Gözlem kuyularındaki kimyasal ölçüm sonuçları nedir? Bu gözlem kuyularındaki kimyasal ölçümlerin 2006 yılındaki sonuçları nedir, son beş yıldır ölçüm sonuçları nedir? Bu sonuçların kamuoyu ile paylaşılması düşünülmekte midir?

9-Altın madeni alanında ve çevresinde siyanür, ağır metaller açısından ve ayrıca kullanılan iş makineleri ve araçlar açısından hava kalitesinin ölçümü, kimyasal kirlilik, toz kirliliği ölçümü yapılmakta mıdır? Sonuçları nedir, bu sonuçların kamuoyu ile paylaşılması düşünülmekte midir

10-Altın madenindeki cevherin alınması amacıyla oluşan iki adet yığın liç sahasının yüksekliği ne kadardır? Depolanan cevherli toprak yığını kaç tondur?

11-Altın madeninde cevhersiz toprağın depolandığı iki adet pasa alanının yüksekliği ne kadardır, depolanan toprak kaç tondur?

12-Kışladağ altın madenindeki liç sahasının Erzincan İliç Çöpler altın madeni liç sahasındaki gibi kayma riski var mıdır? Maden alanındaki patlatmaların, çökme ve yarıkların, liç alanı altına serilen membranın kayma riskini artırıp artırmadığı konusunda denetleme yapılmakta mıdır? Liç sahasına verilen siyanürlü solüsyonun ve doğal yağışların, su dengesini bozması ve liç alanına etkisi açısından denetleme yapılmakta mıdır? Denetleme sonuçlarının kamuoyu ile paylaşılması düşünülmekte midir?

13-Kışladağ altın madeninde çalışan işçilerin sağlık taramalarında solunum yolu hastalıklarının ve kanser taramalarının sonuçları denetlenmekte midir? Bu sonuçların kamuoyu ile paylaşılması düşünülmekte midir?

14-Altın madeni çevresindeki köylerdeki vatandaşlarımızda madenin üretime başladığı 2006 yılından sonra solunum yolu hastalıkları ve kanser vakalarında artış var mıdır? Bu sonuçların kamuoyu ile paylaşılması düşünülmekte midir?

15-Kurumunuz bünyesinde oluşturulan izleme ve denetleme komisyonu kimlerden oluşmaktadır? Maden sahasındaki denetlemeler hangi periyotta yapılmaktadır? İzleme denetleme komisyonunun elde ettiği sonuçlar nelerdir? 2006 yılından bu tarihe kadar yapılan tüm denetim sonuçlarının kurumunuz sitesinden kamuoyu ile paylaşılması düşünülmekte midir?

16-Maden sahasındaki tüm yapı ve donatılar için inşaat ruhsatı alınmış mıdır? Hangi kurumdan alınmıştır?

Yukarıda belirtilen konularda 4982 sayılı bilgi edinme kanunu çerçevesinde tarafımıza bilgi verilmesini saygıyla arz ederiz.